Ana içeriğe atla

Geri Pas Yok! 1 Yaşında

Geçen sene tam bugün "Yeter Artık Fenerbahçe Yönetimi!" adlı ortak bildiriyle bloğu açmıştım. Birinci senesini dolduran bloğumda aklıma ne eserse paylaşmaya çalıştım. Fenerbahçe ağırlıklı bloğumda zaman zaman Fenerbahçe'ye ara vererek farklı yönlere de yönelmiştim. Hit kaygısı yaşamadan sadece aklıma gelenleri klavye ile birleştirerek buraya aktarmaya çalıştım.

Her zaman güncel tutmaya çalıştığım fakat zaman zaman aksayan bloğumda bugüne kadar en fazla okunan post "Lefter'in Aziz Yıldırım'a Mektup" oldu. Maç günlükleri, deplase keyifler, futbol tv ekranı, maç analizleri, sporx iddaa bölümü, dünyadan haberler ve araştırma yazıları ile bloğu okunabilir hale getirmeye çalıştım. Fırsat buldukça yazmaya ve okurlara ulaştırmaya özen gösterdim. Blog'da en fazla beni memnun eden ve yazarken büyük keyif aldığım yazı ise, "Süryaniler'in Takımı Assyriska" oldu. Araştırırken öğrendiğim ve gerçekten de keyifle yazdığım bir yazıydı. Deportivo'nun maçlarında neden Türk Bayrağı açtığından da bahsetmiştik. O yazı da ayrı bir keyifle yazılmıştı.

Çok fazla lafı uzatmadan, birinci yılında büyük bir keyifle içerik hazırladığım bloğuma kaldığı yerden devam ediyorum. Bakalım ne kadar daha devam edeceğiz. Birinci senesinde blogu ziyaret eden 60.000 kişiye ulaşmakta ayrıca bu işin mükafatı oldu. Herkese teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

Önder Ayhan Pektaş 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenerbahçe Yeni Sezon Formaları / 2012-2013

2012/2013 Fenerbahçe Formaları  2012/2013 Efsane Çubuklu Forma   2012/2013 Arma Forma 2012/2013 Gölge Kanarya Forma

Arsenal İç Saha Forması / 2012-2013

 

Futbol Ve Siyaset İlişkisi

Siyaset ve spor ilişkisini farklı açılardan incelemek mümkün. Bunları kategoriler halinde incelemek bir hayli uzun yazılar ve vakit harcamamıza neden olabilir. Biz, siyaset - futbol ilişkisini 3 gerçek örnekle açıklayalım; Aslında herkesin çok yakından bildiği bir konu. Siyaset ve spor denildiği zaman akla İtalya'nın gelmesi çok doğal bir durum gibi gözükmekte. Her siyaset liderinin futbolla yakından ilgilenip bu anlamda büyük bir kitleye hitap etme çabası uzun senelerdir görülmüş, en kolay politika araçlarından biri olmuştur. Bunun en güzel örneğini; 1986'da AC Milan başkanlığına gelen medya patronu Silvio Berlusconi'yi gösterebiliriz. 1979'dan Berlusconi döneminin bir kısmını içeren sürekli rüşvet skandallarıyla çalkalanan AC Milan'ın bir Avrupa devi haline gelmesi ve bunun sonucunda Berlusconi'nin İtalya Başbakanlığı'na uzanan süreç en güzel örneklerden biridir. Berlusconi, AC Milan'ı ne kadar yükseğe taşıdıysa kendisi de siyasette o kadar mesaf