Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Jan Vesely | Büyük Mücadele

Maccabi karşısında inanılmaz işler yaptı. Koyduğu yürek ile takımı ateşlemesini bildi. Daha koyulacak çok yürek ve maç var. Sonu güzellikler ile bitmesi temennisiyle.
En son yayınlar

UEFA Yılın Takımı | 2014

8.6 milyon kişinin oylamaya katıldığı ve en iyilerin seçildiği oylama sonuçlandı. Daha önce şurada; tercihlerimizden bahsetmiştik. 3-4-3 taktiği bize, seçilen ilk 11'de 8 doğru tahmin yapma şansı tanıdı. Elbette; Di Maria - Kross - Lahm tercihlerini yapmak makuldü. Fakat, ben tercihlerimi daha farklı kullanarak bu futbolcuları es geçmek zorunda kaldım. C.Ronaldo'nun 598,217 kişiden oy alarak zirvede seçildiği oylamada ilk 11'e en az oy alarak giren isim; Z.İbrahimovic (214,674) oldu. L.Messi'nin 377,791 kişiden oy alarak seçildiği UEFA yılın takımı oylamasında oylamanın %8'ini Fenerbahçe taraftarları oluşturdu. Real Madrid'in %18, Galatasaray'ın %16, Barcelona'nın %11, Bayer Munih'in %6'lık oyları ile oylamaya en fazla etki eden diğer kulüpler oldu.

13. HAFTA | FENERBAHÇE - SİVASSPOR | 4-1

Sahada varlık gösteremeyen, oyun anlayışı zayıf, basit hatalar yapan ve formsuz bir Sivasspor'a karşı alınan 4-1'lik galibiyet hanemize 3 puandan fazlasını yazdırmıyor. İnişli-çıkışlı oyun tarzımız biraz olsun keyif veren futbolumuzu sahaya yansıtamadığımız taktirde sürekli sadece puan veya puanlar kazanılacak. Önemli olan tabelaya önde yazılmaksa; tebrikler. Fakat, bunun dışında çok da keyif veren bir Fenerbahçe izledim diyemeyeceğim. Bir umut her şey düzelir ve forma tutarız diye bekliyoruz. Devreye kadar puan kaybı yaşamadan girebilirsek; belki ikinci yarıda artık işler daha da değişmiş ve futbolcular daha aklı başında mücadele etmeye başlarlar. Bu sezonu ister istemez bu şekilde fazla yorumlamadan arşiv amaçlı kullanacağım. Yeri gelir; ortaya konulan futbola dair bir iki şey karalayabilirsek; ne ala. O'nun dışında sadece dediğim gibi arşiv amaçlı bu tarz yazılarla karşı karşıya kalacağız. 14.12.2014

12. HAFTA | BALIKESİRSPOR - FENERBAHÇE | 0-1

Bu maç için söylenebilecek ne var? Eleştiriyi bile hak etmeyen bir takım yaratıldı. Emekleye emekleye üst sıralarda tutunmaya çalışıyor. Ligin en kötü takımına karşı hiçbir elle tutulur pozisyon yok. Mücadele yok. Hırs yok. İnanç yok. Ruh yok. Yok yok yok!.. Bizler; "Biz ölelim Fenerbahçe yaşasın" dedikçe karşı taraftan resmen "ölün" mücadelesi veriliyor. Ha şimdi ha yarın düzelir dedikçe daha da kötüye gidiliyor. Balıkesirspor karşısında zaten mayın tarlası gibi bir yerde de mücadele etmek zordu. Fakat, büyük takım olma olgusundan uzaklaşılarak artık vasata doğru ilerleyiş başladı. Kimsenin inancı da kalmadı. İyi gün kötü gün olayına değinmeyeceğim. Çünkü ciddi anlamda futbola soğutan bir Fenerbahçe var sahada. En üstten dibe vuruş hikayesi yazılmakta. Ligin sonucu her ne olursa olsun; bu sezon büyük bir kara leke olarak kalacaktır. Elbette her zaman destekçisi olacağımız bir sevda bizim duygularımız. Fakat, bunu da artık koz olarak kullanmaktan vazgeçsinler. Beş

11. HAFTA | FENERBAHÇE - ESKİŞEHİRSPOR | 2-2

Berbat bir futbol akşamı. Fenerbahçe'nin zor da olsa kazandığı bir puanlık bir akşam. Nesini yazalım neresini karalayalım bilemiyorum. Kaleciden başlayıp; tribüne kadar uzanan bir süreç mi yazalım? Yoksa Eskişehirspor'un kaybettiği 2 puanın bizim kazandığımız 1 puan üzerinde nasıl etkiler yaratabileceğini mi yazalım? Emre'yi mi yazalım? Emenike'yi mi? Yönetim'in tutumunu mu? Yoksa taraftarın tutumunu mu yazalım? Aynen yazılacak çok şey var. Çok büyük hatalar var. Dibe gidiş var. Saygı yok. İnanç yok. Ruh yok. Çözüm yok. Mutluluk yok. Şuan Fenerbahçe için her şey karanlık durumda. Ya birlik beraberlikle ışığı göreceğiz ya da hep birlikte .... neyse!.. Neyse de nasıl olacak bu işler? Volkan'dan başlasak; kalede güven veriyor mu? Hayır. Bekir güven veriyor mu? Hayır. Kadlec güven veriyor mu? Hayır. Gökhan, Emre, Emenike, Kuyt, Meireles ve Caner? Hayır. İsmail Kartal? Hayır. Bunların yanına dün akşam; Meireles, Sow gibi isimleri de ekleyebiliriz. Tribünden pro

YÖNETİM - TARAFTAR - SPORCU ÜÇGENİ

Son zamanlarda sıklıkla denk geldiğimiz bir konu var. Branşı her ne olursa olsun; sporcu ile taraftar arasında kopması mümkün olmayan bir bağ vardır. Bu tüm spor branşları için geçerlidir. Eğer, bir spor müsabakasında "taraftar" olmazsa o spor müsabakası bir keyiften ve aşktan çıkmış "gölge oyunundan" öteye geçemez. Bir spor kulübünü, daha iyi yerlere getirebilecek en büyük temel taşlarından biri olan "taraftar" topluluğuna sırt dönmek bağlı bulunduğu renklere ve armaya ihannetten başka bir şey değildir. Belli bir grup üzerinden veya biz bunu bütüne yayarak söyleyelim; eğer sen sporcunu "oraya gitmiyorsunuz/gitmeyeceksiniz" şeklinde dolduruşa pardon pardon dolduruş demeyelim biz bu duruma. Net bir şekilde "emir" diyelim. Çünkü bu durum emirden başka bir şey değildir. İstenmesi bir tarafa düşüncesi bile büyük kulüp anlayışına yakışmayacak bir durumdur. Gel gelelim; asıl meselemize. Fenerbahçe'de son yaşanılan yönetim-taraftar a

Sosyal Medya | Facebook ve Twitter

Bloğun yeni temasını uyguladıktan sonra; eskiden olduğu gibi yine içeriklere önem vermeye karar verdim. Çok fazla boşladık. Bunun telafisi için elimden geldiğince yazılar eklemeye çalışacağım. Bloğun temasını değiştikten sonra; sosyal medya alınana da yöneldik. Twitter adresimiz; "https://twitter.com/GeripasyokBlog" aktif durumdayken Facebook üzerinden de bir "sayfa" açma kararı aldım. Burada yazılanları daha çok insana ulaştırmaya ve okumalarını sağlamaya çalışacağım. Bunun için; bloğun okurlarını/takipçilerini bu konuda yardıma çağırıyorum. Her zaman olduğu gibi çizgimizi bozmadan maç analizleri, güncel konular, futbolun ilginçlerini vb. konularda yazmaya/çizmeye/paylaşmaya devam edeceğiz. Şimdiden herkese teşekkürler. İyi okumalar.