Ana içeriğe atla

2011-2012 Fenerbahçe Futbol Takımı Transferleri / Henri Bienvenu

Young Boys ile oynadığımız karşılaşmada biraz izleme fırsatı bulmuştum. Kuvvetli, süratli bir forvet oyuncusu olduğuna kanaat getirmiştim. Fiziki açıdan da STSL'de rahat edebilecek yetenekte bir futbolcu görüntüsü çizmişti. Fakat, o karşılaşma sonrasında adını bile unutmuştum. Yaşı itibariyle ve Niang'ın ayrılmasının ardından takım için fayda sağlayabilecek diyenler çoğunlukta. Son yaşadıklarımızdan sonra hatta devam eden pis oyunlardan sonra çok fazla da transfer heyecan yaratmıyor.

Bienvenu'yu son olarak Orduspor maçı öncesi yapılan idman maçında izleme fırsatı buldum. Hızı ve kuvveti ile bir şeyler yapmaya çalıştı. Fakat, son vuruşlarda ki eksikliği göze çarptı. Karşılaşmanın ardından yapılan özel idmanda da şut idmanı yaptılar. Burada da kaleye çok fazla isabet sağlayan şut çekebildiğini söyleyemem. 10 şut çektiyse 1'i direğe 2'si de kaleci Mert'e isabet etti. Zamanla bu özelliğini de geliştirebilecek yetenekte bir futbolcu olduğunu görebiliyoruz.

Transfer ücreti ve alacağı ücrete de baktığımızda son senelerde yapılan en karlı ve faydalı transfer olacağını düşünüyorum. Çok para verip, balon çıkacağına az ücret ile deneme yapmak daha mantıklı. Yaşını da düşündüğümüz zaman Fenerbahçemiz için hayırlısı olsun diyoruz. Hoşgeldin Henri...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenerbahçe Yeni Sezon Formaları / 2012-2013

2012/2013 Fenerbahçe Formaları  2012/2013 Efsane Çubuklu Forma   2012/2013 Arma Forma 2012/2013 Gölge Kanarya Forma

Arsenal İç Saha Forması / 2012-2013

 

Futbol Ve Siyaset İlişkisi

Siyaset ve spor ilişkisini farklı açılardan incelemek mümkün. Bunları kategoriler halinde incelemek bir hayli uzun yazılar ve vakit harcamamıza neden olabilir. Biz, siyaset - futbol ilişkisini 3 gerçek örnekle açıklayalım; Aslında herkesin çok yakından bildiği bir konu. Siyaset ve spor denildiği zaman akla İtalya'nın gelmesi çok doğal bir durum gibi gözükmekte. Her siyaset liderinin futbolla yakından ilgilenip bu anlamda büyük bir kitleye hitap etme çabası uzun senelerdir görülmüş, en kolay politika araçlarından biri olmuştur. Bunun en güzel örneğini; 1986'da AC Milan başkanlığına gelen medya patronu Silvio Berlusconi'yi gösterebiliriz. 1979'dan Berlusconi döneminin bir kısmını içeren sürekli rüşvet skandallarıyla çalkalanan AC Milan'ın bir Avrupa devi haline gelmesi ve bunun sonucunda Berlusconi'nin İtalya Başbakanlığı'na uzanan süreç en güzel örneklerden biridir. Berlusconi, AC Milan'ı ne kadar yükseğe taşıdıysa kendisi de siyasette o kadar mesaf