LooKing for Eric, Cantona'nın hayatından esinlenerek çekildiği iddia edilen bir film. Bunun aslında daha fazla ilgi çekici olsun diye yapılmış olduğunu düşünüyorum. Eric Cantona'yı anlatan bir film izlenimi verilse de onun kolay olmayacağını Ken Loach'da biliyormuş. Usta'nın hayatını anlatmak ve film yapmak çok kolay bir şey değil. Bunun farkında olup Ken Loach'da farklı bir perspektiften konuyu ele almış. Aslında filmin konusu Manchester'lı bir postacı olan Eric Bishop'un (Steve Evets) hayatını anlatmakta.
İki üvey evlatla yaşayan Eric Bishop'un hayatı tam anlamıyla berbat haldedir. Çocuklarının ona olan umursamaz tavırları ve kendisinin de hayattan bir beklentisi yokmuşcasına yaşıyor olması arkadaşlarının dikkatini çeker ve onu neşelendirmek ve kötü olan durumunu iyiye çevirmeye karar verirler. Eric'in evinde yapılan bir terapi ortamında herkesin "kendisine güvenen ve karizmasından etkilenilen" bir kişiyi düşünmeleri istenir. Bu terapi sırasında Eric'in bu zor zamanlarında tek düşündüğü ve içini dökebildiği bir kişi vardır. Bu kişi odasının duvarını süslemektedir. Eric'de bu terapi ortamında onun ismini söyler; Eric Cantona. Ve bu söyleminin ardından odasında kendi başına postere bakarken söylenen Eric'in arkasında onu bu zor durumda düzeltmeye çalışacak olan Cantona belirir. Cantona'nın Eric'in hayatına girmesiyle Eric'in kendisine olan güveninden, özel yaşantısına ve psikolojik durumlarına kadar her şeyi Cantona çözmeye ve yardımcı olmaya başlar.
Dediğim gibi film bir Eric Cantona filmi değildir. Ki öyle olması da beklenemez. Film, bir Manchester United taraftarı olan Eric Bishop'un yaşam hikayesini ele almaktadır. Film'in içine Eric Cantona'nın girişi de Eric ile olan sohbetlerinde birbirinden güzel attığı gollerle harmanlanır. Genel itibariyle beğendiğin bir film mi? diye sorarsanız. 10 üzerinden 6 alacak bir film. Çünkü benim beklentim daha farklıydı. Beklentim yüksek olunca, hayal kırıklığı yaşamam da normal. Ama, izlenilebilirlik açısından sınıfı geçen bir film. Tavsiye eder miyim? İzleyin derim.
İki üvey evlatla yaşayan Eric Bishop'un hayatı tam anlamıyla berbat haldedir. Çocuklarının ona olan umursamaz tavırları ve kendisinin de hayattan bir beklentisi yokmuşcasına yaşıyor olması arkadaşlarının dikkatini çeker ve onu neşelendirmek ve kötü olan durumunu iyiye çevirmeye karar verirler. Eric'in evinde yapılan bir terapi ortamında herkesin "kendisine güvenen ve karizmasından etkilenilen" bir kişiyi düşünmeleri istenir. Bu terapi sırasında Eric'in bu zor zamanlarında tek düşündüğü ve içini dökebildiği bir kişi vardır. Bu kişi odasının duvarını süslemektedir. Eric'de bu terapi ortamında onun ismini söyler; Eric Cantona. Ve bu söyleminin ardından odasında kendi başına postere bakarken söylenen Eric'in arkasında onu bu zor durumda düzeltmeye çalışacak olan Cantona belirir. Cantona'nın Eric'in hayatına girmesiyle Eric'in kendisine olan güveninden, özel yaşantısına ve psikolojik durumlarına kadar her şeyi Cantona çözmeye ve yardımcı olmaya başlar.
Dediğim gibi film bir Eric Cantona filmi değildir. Ki öyle olması da beklenemez. Film, bir Manchester United taraftarı olan Eric Bishop'un yaşam hikayesini ele almaktadır. Film'in içine Eric Cantona'nın girişi de Eric ile olan sohbetlerinde birbirinden güzel attığı gollerle harmanlanır. Genel itibariyle beğendiğin bir film mi? diye sorarsanız. 10 üzerinden 6 alacak bir film. Çünkü benim beklentim daha farklıydı. Beklentim yüksek olunca, hayal kırıklığı yaşamam da normal. Ama, izlenilebilirlik açısından sınıfı geçen bir film. Tavsiye eder miyim? İzleyin derim.
Yorumlar