Ana içeriğe atla

Geri Pas Yok İddaa #1



Türkiye - Estonya (İlk yarı 1 - 1.55)

2014 Dünya Kupası eleme grubu maçlarına Hollanda karşısında aldığımız mağlubiyetle başladık. Ortaya konulan futbol sonrasında en azından bir puan ile deplasmanda dönmüş olmayı umut ediyorduk. Şansın yanımızda olmadığı bir karşılaşmayı geride bıraktık. Önümüzde şimdi Estonya karşılaşması var. Kendi evimizde oynayacağımız bu karşılaşmadan galibiyet çıkartarak, Hollanda mağlubiyetini unutmak istiyoruz. Seyircimizin desteğiyle, milli takım oyuncularımız maksimum performansı göstererek, Estonya karşısında kazanacaktır. Benim bahis tercihim oran yükseltmek adına; ilk yarı Türkiye kazanır şeklinde olacak.

Yunanistan - Litvanya (1 - 1.33)
Yunanistan, ilk maçında Letonya deplasmanından 2-1'lik sonuçla 3 puanla döndü. Çok zorlandıkları bir karşılaşma geçirdiler. Genel olarak eleme grubu maçlarında Kuzey Avrupa ülkeleri karşısında zorlanan Yunanistan, 2014 DK eleme grubu maçlarında bunu yineleyerek bizleri yanıltmadı. Kendi sahasında oynayacağı Litvanya maçında Konstantinos ve Theofanis gibi önemli uç oyuncuları ile sonuca gidebileceklerini düşünüyorum. Konuk takımda kırmızı kart cezalısı Labukas'ın forma giyemeyeceğini söyleyelim.

Odds: tempobet






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenerbahçe Yeni Sezon Formaları / 2012-2013

2012/2013 Fenerbahçe Formaları  2012/2013 Efsane Çubuklu Forma   2012/2013 Arma Forma 2012/2013 Gölge Kanarya Forma

Arsenal İç Saha Forması / 2012-2013

 

Futbol Ve Siyaset İlişkisi

Siyaset ve spor ilişkisini farklı açılardan incelemek mümkün. Bunları kategoriler halinde incelemek bir hayli uzun yazılar ve vakit harcamamıza neden olabilir. Biz, siyaset - futbol ilişkisini 3 gerçek örnekle açıklayalım; Aslında herkesin çok yakından bildiği bir konu. Siyaset ve spor denildiği zaman akla İtalya'nın gelmesi çok doğal bir durum gibi gözükmekte. Her siyaset liderinin futbolla yakından ilgilenip bu anlamda büyük bir kitleye hitap etme çabası uzun senelerdir görülmüş, en kolay politika araçlarından biri olmuştur. Bunun en güzel örneğini; 1986'da AC Milan başkanlığına gelen medya patronu Silvio Berlusconi'yi gösterebiliriz. 1979'dan Berlusconi döneminin bir kısmını içeren sürekli rüşvet skandallarıyla çalkalanan AC Milan'ın bir Avrupa devi haline gelmesi ve bunun sonucunda Berlusconi'nin İtalya Başbakanlığı'na uzanan süreç en güzel örneklerden biridir. Berlusconi, AC Milan'ı ne kadar yükseğe taşıdıysa kendisi de siyasette o kadar mesaf