Ana içeriğe atla

Otuocha'lı Delikanlı Hoşgeldin

Öncelikle, "Hoşgeldin Emenike" diyererek yazımıza başlayalım. Son iki senedir Emenike furyasıdır almış başını gidiyor. Gitmesini de normal karşılıyorum. Baktığımız zaman, geçen sezon Karabükspor'un Süper Lig'e yükselişinde çok büyük pay sahibiydi. Geldiği günden itibaren Karabükspor için en önemli koz oldu. Ortaya koyduğu futbolla da bunu gösterdi. Neticesinde de büyük takımların ilgisini çekmeye başlamıştı. Bank Asya'da Karabükspor ile çıktığı 28 karşılaşmada 16 gol atma başarısı göstermiştir. Attığı golleri düşündüğümüz zaman, güçlü fiziği ve hızlı olmasına bağlamak mümkün. Özellikle, Türkiye'de ki savunma oyuncularının -ellerini kollarını- kullanmaktan başka bir şey yapmadığını düşünürsek, Emenike için Süper Lig mükemmel bir sıçrama noktası olacaktı. Savunma oyuncularının defansif yönlerini bugüne kadar sürekli yetersiz bulmuşumdur. Emenike gibi süratli bir oyuncunun Türkiye şartlarında hız yönünden durdurabilecek de bir defans oyuncusunun olmadığına inanıyorum.

Gelelim, bu Emenike kimdir? Nerelerden gelmiştir. Emmanuel Chinenye Emenike Nijarya'da 1987 yılında doğmuş daha 24 yaşında genç bir forvet oyuncusu. Çoğu bol keseden atanlar gibi 33 yaşında fln da değildir hani... Eğer bu durum ispatlanıyor olsa TFF'nin istifa etmesi gerekir. Böyle bir hatayı yapmaları da mümkün değildir inancı taşımaktayım. Emenike için, çok fazla geriye gitmeye gerek yok. Daha önce Güney Afrika'nın şehir olarak mükemmel olan Cape Town şehrinin ismini taşıyan takımda parlamış. Bu parlamayı da sadece Karabükspor takımının görmesi de ayrı bir konu. Bu efendi gitmiş Afrika'da sakatlanana kadar 15 gol almış Cape Town takımında. Sonrasında da Altay forması giyen Hassan Wasswa denilen (ki hiç duymadım bu arkadaşı!) bir başka Afrika'lı tarafından -gel Türkiye'ye burası kebap valla!- demesiyle Türkiye'ye geliyormuş! Neticesinde Emenike ismi 2009 yılında Karabükspor'a geliyor. Gelmesine geliyor da... Bu, genç/çocuk Karabük'te ne yer? ne içer? nerde yatar/kalkar? merak konusu oluyor. Emenike geldi de Safranbolu Evleri'ne mi? Karabük'ün Bulak ve Hızar Mağaraları'na mı? Demir-ÇelikFabrikası'na mı? Yoksa Safranbolu Lokumu'na mı geldiği meçhul. Her ne olursa olsun Emenike, Karabükspor'u ve şehri adeta evi gibi benimsiyor. Sonrasında da takımın bu seviyelere gelmesinde etkili rol oynuyor.

Emenike, Bank Asya'da üstün başarı gösterirken bir de üzerine Süper Lig'de bu futboluna devam ediyor. Sakatlandığı döneme kadar ortaya koyduğu futbolla göz dolduran Emenike Karabükspor ile çıktığı 23 Süper Lig maçında 14 kez fileleri havalandırıyor. Sakatlık dönemi olmasa bu gol sayısını daha da yukarılara çekmesi çok yüksek ihtimaldi. Ama, sakatlık (!) sorunları ve transfer söylentileri oyuncunun belki de forma giymemesine neden oldu. Ki ben böyle bir ihtimali yani transfer söylentileri üzerine oynamamış olmasına da biraz inanır durumdayım. Bu gibi durumları çünkü daha önce ki senelerde görmüştük. Fakat, Emenike transfer söylentileri Karabükspor'un daha Süper Lig'e yükseldiği dönemde ortaya çıkmıştı. O zamanlar Karabükspor için önemi olan bir oyuncuyu lig de diğer rakiplere vermemek istemesini de anlayışla karşılaşmak gerekir. Ama, ligin ilk yarısında ki müthiş performansı devam eden Emenike, ikinci transfer döneminde de büyük takımlarla adı geçmeye başlamıştı. Zaten, onun gibi genç, kuvvetli, süratli ve gol atabilen bir oyuncuyu her takım kadrosuna katmak isterdi. Sonunda ligin bitmesinin ardından bir hafta geçmeden sürekli adı Fenerbahçe ile anılan bu genç Nijeryalı, Afrika Kupası için Nijerya Milli Takım kadrosuna gitmeden önce sarı-lacivertli renklere dahil oldu.

Fenerbahçe'ye karşı oynamadığı karşılaşmada transferi ile ilgili şampiyonlukta ki rakibimiz hakkında bir çok spekülasyon ortaya atılmıştı. O karşılaşmada Emenike'nin kendi takım arkadaşı da Emenike hakkında açıklama yapmıştı. Yapılan açıklama o kadar anlamsız ve yersizdi ki çok fazla önem vermediğim için burada tekrardan söylemeye gerek duymuyorum. Fakat, şunu söylemek isterim ki Emenike'nin Karabükspor'un bugünlere gelmesinde ki katkısını göz ardı edip, sadece tek maç üzerinden açıklamalar yapan -o kaleci (!)- galiba hafıza kaybı yaşamış. Bu, geçmiş konuları geride bırakıp Emenike için Fenerbahçe'ye katkısı acaba nasıl olur? sorusuna kısaca cevap verelim.

Emenike, an itibariyle Fenerbahçe'nin 4. santrafor'u olarak gözüküyor. Niang-Semih ve Güiza'dan sonra 4. ileri uç oyuncusu Emenike oldu. Zaten, 1 senedir bu oyuncuyu almak isteyen Fenerbahçe yönetimi şampiyonluğun ardından oyuncuyu kadroya kattı. Emenike gibi anadolu kulüplerinde başarılı olmuş ve İstanbul ekiplerinin ilgisini çekmiş ilk ve son futbolcu değil. Bu transferler de başarı sağlamış veya sağlanamamış olması biraz olsun endişe edici olabilir. Bir kere Karabükspor gibi ligin ilk senesinde başarı göstermiş bir takımın maçlarını göz önüne getirdiğimizde Fenerbahçe ile kıyaslamak mümkün gözükmüyor. Bu konuyu biraz açacak olursak; Fenerbahçe gibi takımlara karşı Anadolu kulüplerinin ortaya koyduğu kapalı futbolu hepimiz biliyoruz. Bu durum son zamanlarda biraz daha yerini -futbol oynamaya- bıraksa da gelenek çok fazla bozulmayacaktır. Fenerbahçe'ye karşı oynanılan futbolun aksine Karabükspor'a karşı oynanılan futbol arasında dağlar kadar fark vardır. Karabükspor'un rakipleri daha çok kazanmaya yönelik yani açık oynayan ekipler. Bu gibi durumlarda da Emenike gibi geniş alanlarda harikalar yaratan isimler için adeta maden oluyor. Ama, Emenike'yi şuana kadar ( en azından ben ) kapalı defans yapan takımlar karşısında izleme fırsatı bulamadım. Ama, bu değildir ki Emenike kapalı defans oynayan takımlar karşısında zorlanır. Fakat, şuan itibariyle daha çok geniş alan futbolcusu olduğunu düşünmekteyim. Yalnız, Emenike için Fenerbahçe'de en büyük avantaj ALEX gibi bir futbolcuyla oynayacak olması. Nobre gibi Fenerbahçe'den gittikten sonra vasatı aşamayan bir oyuncunun bile goller attığını düşündüğümüzde Emenike'nin 15 gol barajını aşabileceğini düşünmekteyim.

Emenike'nin takımımıza ve sarı-lacivertli renklere uygun bir performans göstereceğini ve başarılı olacağını düşündüğümü belirterek, yazımızı tamamlayalım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenerbahçe Yeni Sezon Formaları / 2012-2013

2012/2013 Fenerbahçe Formaları  2012/2013 Efsane Çubuklu Forma   2012/2013 Arma Forma 2012/2013 Gölge Kanarya Forma

Arsenal İç Saha Forması / 2012-2013

 

Futbol Ve Siyaset İlişkisi

Siyaset ve spor ilişkisini farklı açılardan incelemek mümkün. Bunları kategoriler halinde incelemek bir hayli uzun yazılar ve vakit harcamamıza neden olabilir. Biz, siyaset - futbol ilişkisini 3 gerçek örnekle açıklayalım; Aslında herkesin çok yakından bildiği bir konu. Siyaset ve spor denildiği zaman akla İtalya'nın gelmesi çok doğal bir durum gibi gözükmekte. Her siyaset liderinin futbolla yakından ilgilenip bu anlamda büyük bir kitleye hitap etme çabası uzun senelerdir görülmüş, en kolay politika araçlarından biri olmuştur. Bunun en güzel örneğini; 1986'da AC Milan başkanlığına gelen medya patronu Silvio Berlusconi'yi gösterebiliriz. 1979'dan Berlusconi döneminin bir kısmını içeren sürekli rüşvet skandallarıyla çalkalanan AC Milan'ın bir Avrupa devi haline gelmesi ve bunun sonucunda Berlusconi'nin İtalya Başbakanlığı'na uzanan süreç en güzel örneklerden biridir. Berlusconi, AC Milan'ı ne kadar yükseğe taşıdıysa kendisi de siyasette o kadar mesaf