Ana içeriğe atla

2011-2012 Fenerbahçe Futbol Takımı Transferleri / Serdar Kesimal

Emenike ve Orhan Şam transferlerinden sonra resmilik kazanan Serdar Kesimal transferinden de birazcık bahsedelim istedim.

Serdar Kesimal 1989 doğumlu genç ve gelecekte Milli Takım'ında defansında görev alacak yetenekte olan bir futbolcu. 1989 doğumlu olması da gelişim göstermesi açısından ve başarılı olabilmesi adına çok büyük bir avantaj.

Serdar için çok fazla bir geçmiş yok. Köln doğumlu olduğundan futbola da Köln'ün ikinci takımında forma giyerek başlamış. Burada belli bir gelişme göstermesi dahilinde Kayserispor'un yolunu tutmuş. Kayserispor'da gösterdiği performansla da bir çok takımın da transfer gözdesi olmuş. Özellikle, defans hattında ki sağlamlığı ve genç olması İstanbul takımlarının iştahını kabartmıştı. Defans hattı için Türkiye standartlarında yeterli seviyede bir futbol sergileyen Serdar Kesimal için İstanbul'un yolları biraz meşakatli olacak. Kayserispor'da ki gibi rahat değil, daha bir baskının olduğu bir ortama geldi. Bunun üstesinden gelebildiği taktirde başarılı ve istikrarlı olabileceğini düşünüyorum. Lugano ve Yobo (bonservisi çözülürse) gibi tercrübeli isimlerle birlikte aynı takımda oynayacak olması bile gelişimi adına büyük bir kazanç. Özellikle, Lugano gibi bir isimden öğreneceği çok şey olacağını düşünüyorum. Eğer, başarılı bir performans gösterdiği taktir de seneler boyunca Fenerbahçe'nin defansında forma giyecek bir isim.

Fakat, kafama takılan bir konuyu dile getirmek isterim. Transfer'i gerçekleşirken, verdiği/yaptığı bir röportajda "bu transfer sürecinde kızgın ve kırgın olduğum bir taraf da yok değil" diyor. Bunu söylerken, transferinin gerçekleşmesinde başka Süleyman Hurma'nın kendisine bir şey sormadan ve düşüncesini öğrenmeden Fenerbahçe'ye söz vermesine tepki olarak söylemiş. Ama, sonrasında da "yoksa tabii ki Fenerbahçe'de oynamak isterim ve gurur duyarım" demesi biraz olsun kafamda ki soru işaretlerini kaldırdı! Böyle açıklamalar yapması, oyuncunun açık sözlü olmasından kaynaklı mıdır? Bilemiyorum, fakat Serdar'ın sar-lacivert forma için elinden geldiğinin fazlasını yansıtacağına inanıyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenerbahçe Yeni Sezon Formaları / 2012-2013

2012/2013 Fenerbahçe Formaları  2012/2013 Efsane Çubuklu Forma   2012/2013 Arma Forma 2012/2013 Gölge Kanarya Forma

Arsenal İç Saha Forması / 2012-2013

 

Futbol Ve Siyaset İlişkisi

Siyaset ve spor ilişkisini farklı açılardan incelemek mümkün. Bunları kategoriler halinde incelemek bir hayli uzun yazılar ve vakit harcamamıza neden olabilir. Biz, siyaset - futbol ilişkisini 3 gerçek örnekle açıklayalım; Aslında herkesin çok yakından bildiği bir konu. Siyaset ve spor denildiği zaman akla İtalya'nın gelmesi çok doğal bir durum gibi gözükmekte. Her siyaset liderinin futbolla yakından ilgilenip bu anlamda büyük bir kitleye hitap etme çabası uzun senelerdir görülmüş, en kolay politika araçlarından biri olmuştur. Bunun en güzel örneğini; 1986'da AC Milan başkanlığına gelen medya patronu Silvio Berlusconi'yi gösterebiliriz. 1979'dan Berlusconi döneminin bir kısmını içeren sürekli rüşvet skandallarıyla çalkalanan AC Milan'ın bir Avrupa devi haline gelmesi ve bunun sonucunda Berlusconi'nin İtalya Başbakanlığı'na uzanan süreç en güzel örneklerden biridir. Berlusconi, AC Milan'ı ne kadar yükseğe taşıdıysa kendisi de siyasette o kadar mesaf