Ana içeriğe atla

Aykut Kocaman Ve Fenerbahçe

Çok fazla tartışması yapılıyor. Neden yapılıyor anlaması bir hayli güç. Kimi kesime göre iyi olan kimi kesime göre kötü olabiliyor. Saygı duymak lazım. Oyuncu tercihinden, oyuncu değişikliğine, taktik anlayışından, oyun içindeki hamlelerine vb. konularla tartışılan Aykut Kocaman'ın Fenerbahçe'deki son 2 sezonunu (bu sezon hariç) istatistiksel olarak bakalım dedik. Bu istatistikler (grafikler) doğrultusunda kararı sizlere ve vicdanınıza bırakalım istedik.

Öncelikle, ligin son iki senedeki bir kaç istatistiklerine bakalım istedim. Bunlar nedir? İç saha galibiyetleri, rakip saha galibiyetleri ve atılan gol sayıları (ortalamasıyla) olarak sınıflanmış durumda. Özellikle, iç saha galibiyetlerinin bir hayli önem kazandığı dönemlerde takımlar iç sahada oldukça başarılı maçlar sergilemekte. Ligin geneline bakıldığı zaman iç saha galibiyetinin dış saha galibiyetinden bir hayli fazla olduğunu söylemek mümkün. Takımlarımızın iç saha galibiyet sayılarını topladığımız zaman (son iki senede) sayısal değer açısında fazla olmasına rağmen; yüzdeye vurduğumuzda %50 seviyelerine bile yaklaşmadığını görüyoruz. (Tablo 1.) Her takım kendi sahasında oynadığı (son 6 seneyi baz alırsak) iki karşılaşmadan birini kazanırken; deplasman takımları dört karşılaşmada bir galibiyet alabilmişler. Ligin genelinin seviyesi bu durumdayken; biz kafaya oynayan takımların son iki senede yaptıklarına geçelim.
Tablo 1: Son İki Sezona Göre Lig İstatistikleri 
Takımların İç Saha Galibiyetleri 

Son iki sezona baktığımızda sahasında en fazla galibiyet alan takımın Fenerbahçe olduğunu görebiliyoruz. Fenerbahçe, son iki sezonda sahasında oynadığı karşılaşmaların %82'sini kazanmıştır. Sahasında en az maç kazanan takım ise; Beşiktaş. Son iki sezonda sahasında 18 maç kazanan Beşiktaş'ın iç saha galibiyet yüzdesi; %52. Galatasaray takımı; %61, Trabzonspor takımı; %64'lük iç saha galibiyet yüzdelerine sahip diğer takımlar. (Tablo 2.) Ligin genelinde "iç saha galibiyet yüzdesi" %46'larda dolaşırken; Fenerbahçe takımı neredeyse iki katı performans ortaya koymuştur. 
Tablo 2: Takımların İç Saha Galibiyet İstatistikleri

Takımların Dış Saha Galibiyetleri 

Yine son iki sezonu incelediğimizde deplasmanda en fazla maç kazanan iki takım bulunuyor. 18'er galibiyet alan Fenerbahçe ve Trabzonspor takımları %52'lik bir dış saha galibiyet yüzdesine sahipler. Deplasmanda en az maç kazanan takım ise Beşiktaş takımıdır. Beşiktaş rakip sahada oynadığı karşılaşmaların %38'inden galip ayrılmıştır. Galatasaray ise, 16 galibiyet ve %47'lik bir galibiyet oranı yakalamıştır. (Tablo 3.) Ligin genelinde "dış saha galibiyet yüzdesi" %29'larda dolaşırken; Fenerbahçe takımı %52'lik bir yüzdeye sahip olarak yine genel ortalamanın üzerinde bir başarı sağlamıştır.
Tablo 3: Takımların Dış Saha Galibiyet İstatistikleri
Takımların Gol Sayıları

Takımların iç saha ve dış saha galibiyetlerinden sonra "gol sayıları" istatistiklerine gelecek olursak; liderliği yine Fenerbahçe'nin çektiğini söylemek mümkün. Fenerbahçe takımı son iki sezonda rakip filelere 145 gol atmıştır. Fenerbahçe son iki sezonda 2.53'lük bir gol ortalamasıyla oynamaktadır. En az gol atan takım ise, 103 golle Beşiktaş'tır. Maç başı gol ortalamaları; Beşiktaş'ın; 1.51, Galatasaray'ın; 1.61 ve Trabzonspor'un; 1,89'dur. (Tablo 4.) Ligin genel gol ortalamasının 2.65 olduğunu düşünürsek; Fenerbahçe takımı 2.53'lük gol ortalamasıyla yine istatistikleri zorlamış ve rakiplerinden bir adım önde olmayı başarmıştır.

Tablo 4: Takımların Gol Sayı İstatistikleri 
Takımların Yediği Gol Sayıları 
Son iki sezon değerlendirmemizde en az gol yiyen takım; Trabzonspor. Trabzonspor son iki sezonda kalesinde 62 gol yemiştir. Maç başı yedikleri gol ortalaması; 0.91'dir. Trabzonspor'dan sonra son iki sezonun en az gol yiyen takımı; Fenerbahçe 68 gol ve maç başı 1 gol ortalamasıyla oynamaktadır. Beşiktaş takımı ortalama 1.10 ve Galatasaray takımı ortalama 1.02 gol yeme ortalamalarıyla oynamaktadırlar. (Tablo 5.) 
Tablo 5: Takımların Yedikleri Gol Sayı İstatistikleri
İncelediğimiz 5 tabloyu ele aldığımızda Fenerbahçe'nin son iki sezonunda "başarısız" olmuştur ibaresini kullanmak biraz "el insaf" dedirtebilir. Dediğimiz gibi herkes farklı fikirlere sahip olabilir. Herkesin beklenti anlatışı farklılık gösterebilir. Yalnız, "lig" için değerlendirme yapılacak olursa (ki o'nu yaptık) Aykut Kocaman yönetimindeki Fenerbahçe'nin başarısız olduğunu söylemek yanlış olur. Beğenip, beğenmemek taraftarın elinde olabilir. Fakat, istatistikler ışığında iyi gidenin de yakasına yapışmak hoş olmaz. Ben elimden geldiğince Aykut Kocaman yönetimi içerisindeki Fenerbahçe'nin "LİG" içerisindeki yaptıklarını gece geç saatlerde de olsa çıkartmaya sizlere sunmaya çalıştım. İnsanların yaptıkları işlere saygı duyduğunuzdan şüphem olmadığından, taktik/teknik anlayışı ne kadar hoşunuza gitmese de "hocamıza/hocanıza" SAYGI duymanız gerekmektedir.

Önder Ayhan Pektaş 






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenerbahçe Yeni Sezon Formaları / 2012-2013

2012/2013 Fenerbahçe Formaları  2012/2013 Efsane Çubuklu Forma   2012/2013 Arma Forma 2012/2013 Gölge Kanarya Forma

Arsenal İç Saha Forması / 2012-2013

 

Futbol Ve Siyaset İlişkisi

Siyaset ve spor ilişkisini farklı açılardan incelemek mümkün. Bunları kategoriler halinde incelemek bir hayli uzun yazılar ve vakit harcamamıza neden olabilir. Biz, siyaset - futbol ilişkisini 3 gerçek örnekle açıklayalım; Aslında herkesin çok yakından bildiği bir konu. Siyaset ve spor denildiği zaman akla İtalya'nın gelmesi çok doğal bir durum gibi gözükmekte. Her siyaset liderinin futbolla yakından ilgilenip bu anlamda büyük bir kitleye hitap etme çabası uzun senelerdir görülmüş, en kolay politika araçlarından biri olmuştur. Bunun en güzel örneğini; 1986'da AC Milan başkanlığına gelen medya patronu Silvio Berlusconi'yi gösterebiliriz. 1979'dan Berlusconi döneminin bir kısmını içeren sürekli rüşvet skandallarıyla çalkalanan AC Milan'ın bir Avrupa devi haline gelmesi ve bunun sonucunda Berlusconi'nin İtalya Başbakanlığı'na uzanan süreç en güzel örneklerden biridir. Berlusconi, AC Milan'ı ne kadar yükseğe taşıdıysa kendisi de siyasette o kadar mesaf