Ana içeriğe atla

Spor Kulübü'nden Çok Daha Fazlası

Futbol kulübü olmaktan çok daha fazlasını yapmayı hedef haline getiren Fenerbahçe Spor Kulübü, son seneler de olduğu gibi amatör branşlarda da başarıyı sağlamış durumda. Yani bir "Spor Kulübü" olduğunu göstermekte. Futbol, basketbol, voleybol, kürek, yüzme, atletizm vb. bir çok spor dalında başarıyı hedefleyen ve bu hedefler doğrultusunda çalışmalarıyla bir çok spor kulübüne öncülük etmiş bir kulüp olma özelliği taşımakta. Futbol kulübü olmaktan çok "Spor Kulübü" arması ile 100. yılında gerçek anlamda büyük ve kırılamayacak rekorlarla başarı elde edilmiştir. Fenerbahçe Spor Kulübü 100. yılını kutladığı 1 Ocak 2007 ile 31 Aralık 2007 tarihleri arasında takım ve ferdi olarak kazandığı kupa ve madalya sayısı 920. Bunun için zaten zamanında Guinness Rekorlar Kitabı'na da başvuruda bulunulmuştu. Dile kolay, bir spor kulübü düşünün 100. yılında yarış içerisinde olduğu spor dallarında rakiplerini sürklase ediyor. Bu durum 100. yılımız da başkanımız Aziz Yıldırım için başkanlık dönemin de hatırlayacağı en güzel sene olsa gerek. Biz taraftarlar için de aynı durum geçerli.

1 Ocak - 31 Aralık 2007 tarihlerin de kazandığımız takım ve ferdi kupala/madalyalara bakacak olursak;

Futbol: 11
Basketbol: 18
Voleybol: 12
Boks: 8
Atletizm: 5
Kürek: 12
Masa Tenisi: 5
Yüzme: 36
Toplam: 107
Ferdi Kupa ve madalyalar:
Boks: 154
Yelken: 239
Atletizm: 192
Masa tenisi: 5
Yüzme: 201
Kürek: 22
Toplam: 813

Toplam da 920 kupa/madalya kazanılmıştır. 2007 senesinden bu günü kupa sayısında azalma olsa da hedeflerimiz de bir değişme olmadı. Sürekli Fenerbahçe'nin "her branş da başarı" mantalitesinden bir şey eksilmedi. Bu seneye (2010-2011) bakacak olursak, göz önünde bulunan bir şampiyonlukla geçtiğimiz hafta başladık diyebiliriz. Yaşanan bir çok olumsuzluğa rağmen, Türkiye Baskebol Ligi final serisinde ezeli rakibimiz Galatasaray'ı 3-1 ile geçerek şampiyonluğa ulaştık. Bu göz önünde bulunan ilk şampiyonluktu. Bundan önce tabi ki kupa ve madalyalar aldık. Bunlar da amatör branşlardan geldi. Zaten amatör branşlara yapılan yatırımlar ortada. Kürek takımı ile Uluslararası Akdeniz Kupası'nda takım halinde topladığı 234 puanla birinci olarak şampiyon oldu. Bu kupa'da mücadele eden Galatasaray ise, 140 puanla ikinci olabildi. Boks şubemiz ise, Ankara'da düzenlenen turnuva da 20'nin üzerinde madalya alarak göze çarptı. Ayrıca, Gençler Türkiye Ferdi Boks Şampiyonası'nda birincilikler kazandılar. Atletizm'e bakacak olursak, en göze çarpan başarı Halil Akkaş'ın Paris'te düzenlenen Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası'nda 3. olması bizleri gururlandırdı. Yüzme'de ise, milli yüzücülerimiz Slovakya ve Yunanistan'da düzenlenen milli takım yarışlarında başarılı sonuçlar aldı. Slovakya'da ki Orca Cup Milli Takım yarışlarında, 17 yaş altı 200 metre yarışlarında sporcumuz Gizem Bozkurt, Türkiye rekoru kırarak birincilik elde etti. Yelken şubesi'nde ise, yelkencimiz Mete Sayın İtalya'da düzenlenen Europa Cup Laser yarışlarında birincilik elde etti. 4.7 sınıfında mücadele eden Mete Sayın'ın 234 sporcu arasından birinci olarak çıkması hem Fenerbahçe için hem de Milli takım için büyük bir başarı.

Amatör branşlarda senelerdir süre gelen "başarı" mantığı hala devam etmekte. Göz önünde ki branşlardan geri planda kalsalarda ortaya koydukları başarılarını kutlamak gerekir. Asbaşkanımız Ali Koç'un dediği gibi "1'de 1" yapmadık aslında. Biz çok madalya ve kupalar kazandık. Fakat, bunlar geri planda kaldı. Göz önünde olanlara bakacak olursak, "1'de 1" yaptık diyebiliriz. Şimdi en yakın şampiyonluk, Erkek Voleybol şubemizde. Aroma Erkekler Voleybol Ligi Play-off final serisinin ilk maçında Arkas'ı 3-1 mağlup ederek seride 1-0 öne geçti. Bundan sonra ki iki karşılaşma sahamızda Burhan Felek'de oynanılacak. Bayan Voleybol şubemize bakacak olursak, normal sezonu lider bitiren Fenerbahçe Acıbadem play-off'lar da Ankaragücü ile eşleşti. 22 Nisan'da ilk maçımızı Ankara deplasmanında oynayacağız. Futbol takımımızın şampiyonluğa oynadığı şu dönemler de diğer branşlar az da olsa geri planda kaldı. Tabi ki "Spor Kulübü" olmamızdan dolayı tüm branşlara aynı destek ve şampiyonluklarda aynı sevinci yaşamamız gerekiyor. Fakat, futbolun bu kadar ön planda olduğu zamanda ister istemez destek biraz daha bu yöne kayıyor. Fenerbahçe futbol takımımız liderin iki puan gerisinde ve bu hafta sonu çok önemli bir viraja giriyor. Şampiyonluk için hiç bir çekincemiz yok. Tüm branşlarda olduğu gibi en göz önünde ki branşta da şampiyonluğa gözümüzü diktik. 100. yılımızda ki gibi olmasa da bu sezon da her zaman olduğu gibi güzel bir sezon geçiriyoruz. Bu sezonu şampiyonlukla kapatıp, 3. yıldıza bir adım daha yaklaşmak istiyoruz. Bunun için de haftasonu istikamet İzmir. Buca deplasmanından çıkartacağımız 3 puan bu hafta puan durumunda ki yerimizde oynama yapabilir. Bunun için desteğimizi Buca deplasmanında vereceğiz.

Bahsettiğim branşlarda yaşamış olduğumuz şampiyonluklar ve verilen önemi diğer takımların da vermesini temenni ediyorum. Gelişim gösteren ülke olmaktan kurtulup, örnek alınan bir spor ülkesi olmamız gerektiğini düşünmekteyim. Bu yüzden tüm "Spor Kulüpleri'nin" biraz daha amatör branşlara destek vermesi gerekiyor. Son olarak da Fenerbahçe Spor Kulübü, Spor Kulübü'nden çok daha fazlasıdır diyerek kapatalım.

Önder Ayhan Pektaş
İletişim; twitter.com/onderpektas

Yorumlar

Sıradanbirblog dedi ki…
eline sağlık Önder. Böyle derli toplu okumak bunları çok güzel.
dr imperius dedi ki…
Amatör branşlar için sponsor ve yönetim desteğinin önemi ve sonuçları..

Ali Koç'un da dediği gibi ''yetişemiyoruz'' branş maçlarına..Her dalda kafaya oynamak zor be =)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenerbahçe Yeni Sezon Formaları / 2012-2013

2012/2013 Fenerbahçe Formaları  2012/2013 Efsane Çubuklu Forma   2012/2013 Arma Forma 2012/2013 Gölge Kanarya Forma

Arsenal İç Saha Forması / 2012-2013

 

Futbol Ve Siyaset İlişkisi

Siyaset ve spor ilişkisini farklı açılardan incelemek mümkün. Bunları kategoriler halinde incelemek bir hayli uzun yazılar ve vakit harcamamıza neden olabilir. Biz, siyaset - futbol ilişkisini 3 gerçek örnekle açıklayalım; Aslında herkesin çok yakından bildiği bir konu. Siyaset ve spor denildiği zaman akla İtalya'nın gelmesi çok doğal bir durum gibi gözükmekte. Her siyaset liderinin futbolla yakından ilgilenip bu anlamda büyük bir kitleye hitap etme çabası uzun senelerdir görülmüş, en kolay politika araçlarından biri olmuştur. Bunun en güzel örneğini; 1986'da AC Milan başkanlığına gelen medya patronu Silvio Berlusconi'yi gösterebiliriz. 1979'dan Berlusconi döneminin bir kısmını içeren sürekli rüşvet skandallarıyla çalkalanan AC Milan'ın bir Avrupa devi haline gelmesi ve bunun sonucunda Berlusconi'nin İtalya Başbakanlığı'na uzanan süreç en güzel örneklerden biridir. Berlusconi, AC Milan'ı ne kadar yükseğe taşıdıysa kendisi de siyasette o kadar mesaf