Ana içeriğe atla

12. HAFTA | BALIKESİRSPOR - FENERBAHÇE | 0-1


Bu maç için söylenebilecek ne var? Eleştiriyi bile hak etmeyen bir takım yaratıldı. Emekleye emekleye üst sıralarda tutunmaya çalışıyor. Ligin en kötü takımına karşı hiçbir elle tutulur pozisyon yok. Mücadele yok. Hırs yok. İnanç yok. Ruh yok. Yok yok yok!..

Bizler; "Biz ölelim Fenerbahçe yaşasın" dedikçe karşı taraftan resmen "ölün" mücadelesi veriliyor. Ha şimdi ha yarın düzelir dedikçe daha da kötüye gidiliyor. Balıkesirspor karşısında zaten mayın tarlası gibi bir yerde de mücadele etmek zordu. Fakat, büyük takım olma olgusundan uzaklaşılarak artık vasata doğru ilerleyiş başladı.

Kimsenin inancı da kalmadı. İyi gün kötü gün olayına değinmeyeceğim. Çünkü ciddi anlamda futbola soğutan bir Fenerbahçe var sahada. En üstten dibe vuruş hikayesi yazılmakta. Ligin sonucu her ne olursa olsun; bu sezon büyük bir kara leke olarak kalacaktır. Elbette her zaman destekçisi olacağımız bir sevda bizim duygularımız. Fakat, bunu da artık koz olarak kullanmaktan vazgeçsinler.

Beşiktaş'ın kazandığı Galatasaray'ın kazandığı haftada lig sonuncusundan 3 puan alabilmek idare eder. Yalnız bu futbolla biz gidersek Avrupa'ya Edirne'den geri kovarlar. Ya herkes hatalarını öne koyup çözüm üretecek ya da ceketini alıp gidecek. Biz taraftar olarak beklemeye devam edeceğiz. Elden başka bir şey gelmiyor. Umarım bundan sonraki maç yazılarımızda biraz olsun olumlu karalamalar yaparız. Yoksa her maç sonunda bu tür yazılar yazmaya devam ederiz.

08.12.2014

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenerbahçe Yeni Sezon Formaları / 2012-2013

2012/2013 Fenerbahçe Formaları  2012/2013 Efsane Çubuklu Forma   2012/2013 Arma Forma 2012/2013 Gölge Kanarya Forma

Arsenal İç Saha Forması / 2012-2013

 

Futbol Ve Siyaset İlişkisi

Siyaset ve spor ilişkisini farklı açılardan incelemek mümkün. Bunları kategoriler halinde incelemek bir hayli uzun yazılar ve vakit harcamamıza neden olabilir. Biz, siyaset - futbol ilişkisini 3 gerçek örnekle açıklayalım; Aslında herkesin çok yakından bildiği bir konu. Siyaset ve spor denildiği zaman akla İtalya'nın gelmesi çok doğal bir durum gibi gözükmekte. Her siyaset liderinin futbolla yakından ilgilenip bu anlamda büyük bir kitleye hitap etme çabası uzun senelerdir görülmüş, en kolay politika araçlarından biri olmuştur. Bunun en güzel örneğini; 1986'da AC Milan başkanlığına gelen medya patronu Silvio Berlusconi'yi gösterebiliriz. 1979'dan Berlusconi döneminin bir kısmını içeren sürekli rüşvet skandallarıyla çalkalanan AC Milan'ın bir Avrupa devi haline gelmesi ve bunun sonucunda Berlusconi'nin İtalya Başbakanlığı'na uzanan süreç en güzel örneklerden biridir. Berlusconi, AC Milan'ı ne kadar yükseğe taşıdıysa kendisi de siyasette o kadar mesaf