Ana içeriğe atla

Championship 12/13 Sezonu Önizlenimi / Blackburn - Blackpool




-Blackburn- 

2011/2012 sezonu Blackburn adına kabus gibi geçti. Premier Lig'de tutunamayan Blackburn Rovers, Championship yolunu tuttu. Geçtiğimiz sezon ortaya koydukları futbol ile Championship'e geliyorum sinyallerini vermişlerdi. Artık, yeniden ana lige yükselebilmek için çaba gösterecekler. 

Yeni sezon öncesine bakacak olursak; Rochdale ile yaptıkları son hazırlık maçında pozisyonlar bulmalarına rağmen değerlendiremediler. Rochdale takımı her zaman olduğu gibi attığı golü iyi koruyarak sahadan galip ayrıldı. Blackburn için Colin Hendry dönemiyle birlikte biraz kıpırdanma ve yeniden EPL'ye yükselme şansı mevcut. Yapılan transferlere baktığımız zaman genç ve Championship yükünü kaldırabilecek transferler mi göreceğiz. 

Porto B'den alınan 19 yaşındaki Paulo Jorge ve Olhanense'den alınan 18 yaşındaki Edon Junior dışında N'Castle United'dan alınan Leon Best'in yanına bir de yaşlı kurt Nuno Gomes'i Sporting Braga'dan bedelsiz şekilde transfer ettiler. Gomes'in tecrübesinden yararlanmak istemelerini anlıyorum. Fakat, 18-19 yaşındaki Jorge ve Edon'dan nasıl faydalanacaklar merak ediyorum. Yapılan bu transferler sonrasında geçen sezon Championship'de zorlanan West Ham'ın bir benzer durumunu Blackburn Rovers takımında görebiliriz.

-Blackpool- 

Geçtiğimiz sezonu play-off oynayarak tamamlayan Blackpool, final karşılaşmasında West Ham’a kaybederek EPL şansını kaybetmişti. Birmingham ile final öncesi karşılaşan Blackpool takımı ilk karşılaşmadan galip ayrılırken ikinci karşılaşmadan berabere ayrılarak adını finale yazdırmıştı. Final mücadelesinde iyi oynamalarına rağmen sahadan 2-1’lik sonuçla yenik ayrılmışlardı. Ian Holloway ile finale kadar gelen Blackpool takımı için hüzün dolu bir final mücadelesiydi. Kadro yapısı itibariyle rakibinden çok daha kötü durumda olmalarına rağmen ortaya koydukları futbolla EPL biletini hak eden taraf olmuşlardı. 

Yeni sezon öncesine bakacak olursak; U18 takımından 3 genç isim takıma dahil edildi. Forvet oynayan Jamie Menagh ve Curtis Thompson dışında defansın ortasında ve sağında oynayabilen 18 yaşındaki Matthew Challoner takıma katıldı. Ayrıca, Crsytal Palace’dan bedelsiz transfer edilen Jake Caprice ve Hercules’den bedel ödenmeden alınan Tiago Gomez yeni transfler. Giden oyuncular arasında en dikkat çekici isim, Karabükspor’un transfer ettiği Lomana LuaLua oldu. Olympiakos, N’Castle United ve Portsmouth gibi takımlarda oynayan LuaLua, Blackpool ile pek parlak performans gösteremedi. Olympiakos ile Şampiyonlar Ligi’nde de mücadele eden LuaLua giden oyuncular arasında dediğim gibi en dikkat çeken isim. Fakat, takımdan ayrılışı pek fazla dengelerde değişiklik yaratmayacaktır. 

125. kuruluş yıl dönümünü bu sezon kutlayan Blackpool için yeni sezonda şampiyonluk ilk hedef olarak gözüküyor. Artık, hayallerini kurdukları EPL’ye yükselmek istiyorlar. Bunun için geçtiğimiz sezon ortaya koydukları performansın üstüne çıkmak zorundalar. Genel anlamda kadrosunu koruyabilen ve yaptığı takviyelerle iyi işler yapmak isteyen Blackpool için yeni sezon büyük hedeflerin olmasından dolayı sorunlar yaratabilir. Bu sorunları atlatabilip, en azından kuruluş yıl dönümlerinde “şampiyonluk” hedefi dışında sahadaki mücadeleye odaklanabilirlerse çok daha işler yapabileceklerini düşünüyorum. 



*transferler güncellenecektir...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenerbahçe Yeni Sezon Formaları / 2012-2013

2012/2013 Fenerbahçe Formaları  2012/2013 Efsane Çubuklu Forma   2012/2013 Arma Forma 2012/2013 Gölge Kanarya Forma

Arsenal İç Saha Forması / 2012-2013

 

Futbol Ve Siyaset İlişkisi

Siyaset ve spor ilişkisini farklı açılardan incelemek mümkün. Bunları kategoriler halinde incelemek bir hayli uzun yazılar ve vakit harcamamıza neden olabilir. Biz, siyaset - futbol ilişkisini 3 gerçek örnekle açıklayalım; Aslında herkesin çok yakından bildiği bir konu. Siyaset ve spor denildiği zaman akla İtalya'nın gelmesi çok doğal bir durum gibi gözükmekte. Her siyaset liderinin futbolla yakından ilgilenip bu anlamda büyük bir kitleye hitap etme çabası uzun senelerdir görülmüş, en kolay politika araçlarından biri olmuştur. Bunun en güzel örneğini; 1986'da AC Milan başkanlığına gelen medya patronu Silvio Berlusconi'yi gösterebiliriz. 1979'dan Berlusconi döneminin bir kısmını içeren sürekli rüşvet skandallarıyla çalkalanan AC Milan'ın bir Avrupa devi haline gelmesi ve bunun sonucunda Berlusconi'nin İtalya Başbakanlığı'na uzanan süreç en güzel örneklerden biridir. Berlusconi, AC Milan'ı ne kadar yükseğe taşıdıysa kendisi de siyasette o kadar mesaf