hayatta ben en çok babamı sevdim.
karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk
çarpık bacaklarıyla ha düştü, ha düşecek...
nasıl koşarsa ardından bir devin,
o çapkın babamı ben öyle sevdim.
******
bilmezdi ki oturduğumuz semti,
geldi mi de gidici hep, hep acele işi!..
çağın en güzel gözlü maarif müfettişi,
atlastan bakardım nereye gitti,
öyle öyle ezber ettim gurbeti.
******
sevinçten uçardım hasta oldum mu,
40'ı geçerse ateş, çağrırlar istanbul'a.
bir helalleşmak ister elbet, değil mi oğluyla!
tifoyken başardım bu aşk oyununu,
ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu.
******
en son teştifine çıkana değin
koştururken ardından o uçmaktaki devin.
daha başka tür aşklar; geniş sevdalar için...
açıldı nefesim, fikrim, canevim.
hayatta ben en çok babamı sevdim.
Yorumlar