Takımı eleştirmek, futbolcuyu eleştirmek, teknik patronu eleştirmek ve yönetimi eleştirmek işin en kolay kısmı. Peki, bu eleştiriler ne kadar doğru/yanlış? Bunlar tartışılabilir konular. Fakat, yapılan eleştirilerin dozajı ne kadar yüksek olursa; işler bizim için bir o kadar kötü olmaya başlıyor. Eleştirmek, protesto etmek ve saygı duymamak her insanın doğal hakkı olduğu gibi karşı görüş göstermek de bir o kadar doğal karşılanmalı. Biz galiba bu durumu içimizde çözebilmiş değiliz. Farklı seslerin çıkışı ve yapılan en ufak kusurda homurdanmaların uğultu şeklinde yüksekçe dile getirilmesi iğne ipliğine bağlı bağların çok daha çabuk kopmasına neden olmaktaydı. “Fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olmak” gibi sevdiğim sözlerden biri vardır. Halı sahada ayağına top değmemiş, futbol topu görse bomba ihbarı verecek kesimlerin diline düştü takım. Zaten 2 senedir süre gelen ki bu sadece 2 seneyle kısıtlı değil. Her sene yapılan “karalama/yıpratma” politikası son 2 senedir üst seviyelerde dola